Bakırköy Belediyesi İşçileri; Bizim Sabrımızı Sınamayın Gerekirse Ankara’ya Yürürüz

2018 yılından beri toplu iş sözleşmesi yapamayan Bakırköy Belediyesi işçileri, haftanın Salı-Perşembe günleri Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanında yaptıkları eylemlerini CHP İstanbul İl Başkanlığı önüne taşıdılar. Yaklaşık üç yıldır sürüncemede kalan toplu iş sözleşmelerini sonlandırarak haklarını almak isteyen işçiler, “dayanacak ne sabrımız, ne de ekonomik gücümüz kaldı en kısa sürede sözleşme yapılmaması halinde eylemimizi CHP Genel Merkezi’ne taşıyacağız” şeklinde dertlerini dile getiriyorlar.

Bakırköylü İşçiler CHP İstanbul İl Başkanlığı binası önünde yaptıkları eylem ve basın açıklamasıyla seslerini duyurmak istedi. Basın açıklamasında “Bizler emeğimize, alın terimize, ve insan onuruna yaşarış bir hayat sürdürmek, ilçemizi yaşanır örnek bir kent haline getirmek için ekonomik zorluklara, salgın hastalıklara aldırış etmeden çalıştığımız halde, Bakırköy Belediyesinde çalışanlara karşı yapılan bu zulme karşı her gün değişik alanlarda mücadele etmek zorunda bırakılmaktayız. Toplu iş sözleşmesi yapılmadığı gibi ücretlerimizde de indirime gidildi” şeklinde dikkat çeken bir açıklama yaptı.

►Bakırköy işçilerinin anayasal hakkı olan toplu sözleşmelerini yapın.

►Keyfi olarak işten attığınız işçileri geri alın.

►Ücretlerinde kesinti yaptığınız işçilerin ücretlerini eski haline getirin.

►İşçiler üzerinde yaptığınız baskılara tehditlere son verin.

►Sendikalı olma hakkımıza saygı gösterin. Şeklinde isteklerini sıralayan işçilerin basın açıklamasının tam metni şu şekilde oluştu;

Basın Açıklaması Metni

"Bizler Bakırköy halkına hizmet eden Bakırköy Belediye işçileriyiz. 2018 yılından beri yapılmayan toplu iş sözleşmemiz için her alanda mücadelemizi sürdürüyoruz. Bakırköy Özgürlük Meydanı ‘nda her Salı ve Perşembe günü sorunlarımızı haykırıyoruz. Bugünde Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Binası önündeyiz. Bakırköy ‘de arayıp bulamadığımız, Hak, Hukuk, Adalet, Demokrasi ve Özgürlüğü, CHP İstanbul İl Binası önünde aramaya geldik. Ve gerekirse bu taleplerimizi Ankara ‘ya, CHP Genel Merkez önüne kadar taşıyacağız.

Bakırköy halkına hizmet etmek amacıyla seçim meydanlarında çeşitli vaatlerle, demokratik söylemlerle, Hak, Hukuk, Adalet, Demokrasi ve Özgürlük vurgusuyla konuşmalar yaparak, vatandaştan oy isteyen Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, geçmişte söylediklerini unutarak, asıl görevi Bakırköy e hizmet etmek iken, yapması gereken asıl işlerini bırakarak, bütün gün vatandaşa hizmet sunan işçilere baskı ve zulüm yaşatmaktadır.

Bizler emeğimize, alınterimize, ve insan onuruna yaşarış bir hayat sürdürmek, ilçemizi yaşanır örnek bir kent haline getirmek için ekonomik zorluklara, salgın hastalıklara aldırış etmeden çalıştığımız halde, Bakırköy Belediyesinde çalışanlara karşı yapılan bu zulme karşı her gün değişik alanlarda mücadele etmek zorunda bırakılmaktayız.

Belediye Başkanına soruyoruz. Bu salgın hastalık döneminde kaç tane işçi salgına yakalandı? Kaç tane işçi hayatını kaybetti? Emin olun hiç birini bilmez işçiler onun umurunda değil. Bakırköy halkı da hiç umurunda değil. Onun umurunda olan tek şey, yapılacak olan ihalelerdir.

Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu sosyal medya ya da değişik alanlarda konuşma yaparken, sosyal adaletten, eşitlikten, demokrasiden, yoksulluktan, haktan, hukuktan ve adaletten bahsetmektedir. Ama kendisi 2 milyon dolar değerindeki deniz manzaralı Pruva 34’teki sarayında otururken, biz işçilere günlük 5 lira yemek parasını hak görmüştür. Ücretlerimizi düşürmüş ve toplu sözleşmemizi yapmamıştır. 2018 de 120 milyon olan yıllık personel gideri 2020 yılında 90 milyona düşmüştür. Çalışanlar üzerinden her yıl 30 milyon kâr etmiştir. İstanbul da sözleşme engelleyen, sözleşme yapmayan tek belediye olarak, işçi düşmanlığı, emek düşmanlığı ve emek sömürüsü yapan tek Belediye Başkanı olarak basına düşmüştür. Kamuoyunda tartışılmaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisini emek politikalarını bildirilerden ve yapılan basın açıklamalarından biliyoruz. Sendikal hak ve özgürlükler konusunda CHP politikalarını da okuyoruz. Ama Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ‘nun yaptıkları CHP söylemlerinin tam tersi durumundadır. Bakırköy de söylemler Avrupa, ama ne yazık ki uygulamalar Afrika ‘dır.

Biz işçiler onurlu insanlarız, onurumuzla emeğimizle kimsenin oynamasına asla izin vermeyeceğiz. Belediye Başkanı değil onun feriştahı da gelse meydanlar, sokaklar, alanlar hep bizim olacaktır.

'GÜCÜMÜZÜ, SABRIMIZI HİÇ AMA HİÇ KİMSE SINAMASIN'

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ‘na sesleniyoruz. Biz işçilerle uğraşma, bizim ekmeğimizle aşımızla oynama, sabrımızı ve inancımızı hiç sınama. Bülent Kerimoğlu ‘na dur demeyen yada dur diyemeyen Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerine sesleniyoruz. Partili bir Belediye Başkanının yaptığı olumlu çalışmalar nasıl partiye mal oluyorsa, yaptığı olumsuzluklar da partiye mal olmaktadır. Dolayısıyla, yaşadığımız sorunların bir muhatabı da CHP ‘dir.

Bizler, çalışma barışının korunması, sorunların masada konuşularak çözülmesi, Bakırköy ilçemizde işçilerin huzurlu mutlu bir çalışma ortamında yaşamlarını sürdürmeleri için aylardır mücadele ediyoruz. Ve bizler sorunlarımızın zaman kaybetmeksizin çözülmesini istiyoruz.

Tekrardan herkesin huzurunda ve basının önünde sesleniyoruz. Sorunlarımız masada çözülsün. Aksi taktirde meydanlarda, sokaklarda, alanlarda ve her yerde hep bizleri görmeye devam edeceksiniz. Bakırköy Belediyesi işçilerini her an ve her zaman herhangi bir yerde farklı durumlarda ses çıkarırken görebilirsiniz. İstediğimiz sadece demokratik ve anayasal taleplerimizin yerine getirilmesidir. Cumhuriyet Halk Partisi Yöneticilerine, kamuoyuna, halkımıza, dostlarımıza ve değerli basınımıza saygıyla duyurulur."