Gizem Başaran Arslan; Hiçbir Güç CHP’yi Durduramaz

CHP Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan, örgütünden aldığı güç ile önümüzdeki aylarda yapılacak olan kongrede yeniden aday olduğunu açıkladı. Bakırköy’ün kongre ile seçilen ilk kadın ve en genç ilçe başkanı olan Gizem Başaran Arslan, bugün CHP Bakırköy İlçe Binasın da yoğun bir katılımla gerçekleşen adaylık açıklama toplantısına parti örgütünün yoğun ilgi gösterdiği gözlerden kaçmadı. Gizem Başaran Arslan’ın konuşması sırasında Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz’ün ismini telaffuz ettiğinde örgüt emekçileri alkışlarla destek verdi. İlçe Başkanlığına yeniden aday olduğunu açıklayan Gizem Başaran Arslan, yaptığı konuşmasında

“Değerli yol arkadaşlarım, partimizin emektar neferleri…

Bugün burada, bir araya gelmemizin tek bir sebebi var: Cumhuriyet Halk Partisi’nin yolunu daha aydınlık yarınlara taşımak. Bu duyguyla, Hepiniz hoş geldiniz, iyi ki geldiniz, iyi ki bu büyük aileye gönül verdiniz. Bu kürsüde dururken hissettiğim duygu sadece gurur değil, aynı zamanda çok ciddi bir sorumluluk. Çünkü bizler, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk yürüyüşçüleriyiz. Bu yürüyüş; eşitliğin, özgürlüğün, adaletin ve halk iradesinin yürüyüşüdür. Hepiniz biliyorsunuz… Ülkemiz, Yargının tepemizde adeta bir sopa gibi kullanıldığı günlerden geçiyor. Sadece rakiplerimizle değil, haksızlıkla, adaletsizlikle, hukuksuzlukla mücadele ediyoruz. Partimizin Cumhurbaşkanı Adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yapılan bu büyük adaletsizlik. Bu sadece bir kişiye değil, halkın iradesine yönelmiş bir saldırıdır. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcımız Ali Rıza Akyüz’ün hukuksuz şekilde Silivri Zindanın da tutulması sadece bir yoldaşımıza değil, bu kente adaletle hizmet eden herkese yapılan bir saldırıdır. Biz bunlara sessiz kalmayacağız. Çünkü biliriz ki, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Ancak biliyoruz ki bu mücadeleyi yalnız yürümüyoruz. Genel Başkanımız Özgür Özel, Türkiye’nin dört bir yanında, en karanlık günlerde bile dimdik ayakta durarak halkın sesini yükseltiyor. Haksızlığa karşı kürsüde, meydanlarda verdiği mücadele; sadece partimizin değil, bu ülkenin onurlu duruşunun simgesi oldu. Ve siz değerli emekçi Bakırköy örgütü, Yağmur çamur demeden verdiğiniz emekler gözümün önünde, Dinlendiremiyoruz diye üzüldüğüm büyüklerim gözümün önünde, Evinde ocağını kapatıp gelen Kadın yol arkadaşlarım gözümün önünde, Okulundan feragat eden genç yol arkadaşlarım gözümün önünde, Küçücük bebeğini, okul çağındaki çocuğunu bırakıp gelen anne gözümün önünde. Bu zorlu süreçlerde, kararlılıkla ve inançla her gün alanlarda, stantlarda, meydanlarda yer alan, tüm yol arkadaşlarımın emeği gözümün önünde. Sizler sadece saha da mücadele etmediniz, imza toplamadınız, sadece miting meydanlarını doldurmadınız; aynı zamanda umudu büyüttünüz, cesareti çoğalttınız, adalet arayışını diri tuttunuz. Sağ olun Var olun, Bu kurtuluş mücadelesine adınızı altın harflerle yazdıracaksınız. Ama mesele sadece hukuksuzluk değil öyle değil mi? Halkımız bugün ekonomik olarak da büyük bir kuşatma altında. Market fiyatları haftadan haftaya değişiyor, asgari ücretlinin nefes alacak hâli kalmadı, emekli kirayı ödeyemiyor, gençlerimiz geleceklerini bu topraklarda değil, başka ülkelerde arıyor. Anneler çocuklarına yedirecek yumurtanın hesabını yapıyor. Kadınlar bu ülke de yaşamak için yalvarıyor. Borçlarını ödeyemeyen babalar intihar ediyor. Bu düzen, halkı yoksulluğa ve zulme mahkum eden bir düzendir. Ve biz bu düzeni değiştirmek için varız. Biz, sofradaki ekmeği büyütmek, gençlerimizin hayallerini bu ülkede kurmasını sağlamak için yola çıktık. Ebeveynler, çocuklarının geleceğinden kaygı duyuyor biz o kaygı olmasın diye yola çıktık. Her sabah, evine ekmek götürmek için yola çıkan vatandaş alın terinin karşılığını almayı hak ediyor. Biz, kimsenin “Acaba yarın ne olacak?” kaygısıyla uyumadığı bir ülke kuracağız. Bunu hep birlikte omuz omuza Başaracağız. Bizim yolumuz “Umutsuz Durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır” ben umudumu hiçbir zaman yitirmedim diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bu yol; küskünlüklerin değil kucaklaşmanın, ayrışmanın değil birleşmenin, yılgınlığın değil mücadelenin yoludur. Önümüzdeki seçimler bir partinin seçimi değil; bir memleket meselesidir. Eğer biz Bakırköy’de, İstanbul’da, Türkiye’nin her köşesinde omuz omuza verirsek, bu ülkenin kaderini değiştireceğiz. Ben bu partinin çatısı altında gençlik kollarında yetiştim. Sokakta bildiri dağıttım, seçim geceleri sandık başında nöbet tuttum, mahalle mahalle, kapı kapı gezdim. Biliyorum ki bu partiye gönül veren herkes, önce emekçidir. Ve ben bugün bu kürsüde bir “makam” için değil, o emeği büyütmek, örgütümüzü güçlendirmek için bulunuyorum. Yoldaşlarım, bu zor günlerde ayrışarak değil, birleşerek güçleneceğiz. Küskünleri barıştıracağız. Herkesin fikrine değer vererek ortak akılla yürüyeceğiz. Çünkü bizler bir arada olduğumuzda hiçbir karanlık bize hükmedemez. Ve son olarak sevgili yol arkadaşlarım, buradan ilan ediyorum…

Ne korku duvarları bizi durduracak…

Ne yasaklar, ne tehditler, ne de haksız kararlar!

Çünkü biz birleştiğimizde…

Umudu büyüttüğümüzde…

Halkın iradesini arkamıza aldığımızda…

Hiçbir güç CHP’yi durduramaz!” sözlerine yer verdi.