13 Aralık 2025 - Cumartesi

Sevgi Olmadan Bilgi, Toplumu Aydınlatmaz

Bugün toplum olarak bilgiye her zamankinden daha yakınız. Bir tıkla her kavrama, her tanıma, her teoriye ulaşabiliyoruz.

Yazar - Gülsüm İldeniz Yaşama Ayna Tutmak
Okuma Süresi: 3 dk.
Gülsüm İldeniz Yaşama Ayna Tutmak

Gülsüm İldeniz Yaşama Ayna Tutmak

gildeniz59@gmail.com - 0532 496 7090
Google News

 

Bugün toplum olarak bilgiye her zamankinden daha yakınız.
Bir tıkla her kavrama, her tanıma, her teoriye ulaşabiliyoruz.
Ne var ki bu bilgi bolluğu, bizi daha anlayışlı ya da daha adil bir yere taşımıyor.
Aksine, insanın insana mesafesi giderek artıyor.

Erich Fromm’un yıllar önce yaptığı uyarı tam da burada anlam kazanıyor:
Sevgiyle temas etmeyen bilgi, hakikati açığa çıkarmaz; yalnızca bir yanılsama üretir.

Günümüzde bilgi çoğu zaman anlamak için değil, üstünlük kurmak için kullanılıyor.
Kim daha çok biliyor, kim daha sert konuşuyor, kim daha hızlı teşhis koyuyor…
Bilgi; paylaşımın değil, güç gösterisinin aracı hâline geliyor.

Toplumsal tartışmalara baktığımızda tablo açık:
Din konuşuluyor ama merhamet geri planda.
Psikoloji konuşuluyor ama empati eksik.
Hak, hukuk ve adalet konuşuluyor; fakat vicdan çoğu zaman bu söylemlere eşlik etmiyor.

Herkes tanımlıyor, etiketliyor, hüküm veriyor.
Dinlemek ise neredeyse gereksiz bir ayrıntı gibi görülüyor.
Bu nedenle bilgi arttıkça, ötekileştirme ve kutuplaşma da artıyor.

Fromm’a göre sevgi; karşısındakini değiştirme çabası değil, onu bir birey olarak tanıma ve kabul etme cesaretidir.
Sevgi yoksa bilgi, insanı özne olmaktan çıkarır; nesneleştirir.
Nesneleştirilen insan ise kolaylıkla suçlanır, dışlanır ve görmezden gelinebilir.

Bugün toplumda gri alanlar hızla kayboluyor.
İnsanlar ya “bizden” ya da “öteki”.
Bu sert ayrım dili, bilginin iyileştirici değil, ayrıştırıcı bir biçimde kullanıldığını gösteriyor.

Ve tam da bu nedenle bilgi, yalnızca aydınlatan değil; aynı zamanda yönlendiren bir güce dönüşmüş durumda.
Hangi bilginin görünür olacağına, hangisinin sessizce geri plana itileceğine karar veren bir düzen var.

Sevgiyle temas etmeyen bilgi; yurttaşlık bilinci üretmez, yalnızca uyumlu kalabalıklar yaratır.
Sorgulamayan, itiraz etmeyen, olanı olduğu gibi kabullenen bireyler…

Fromm’un uyarısı burada toplumsal bir sorumluluğa dönüşür:
Gerçek bilgi, insanı korkutarak değil; güçlendirerek yönlendirir.
Özgürlük duygusu üretmeyen her bilgi, ne kadar “doğru” görünürse görünsün, eksiktir.

Bugün belki de ihtiyacımız olan şey daha fazla veri değil;
bilgiyi vicdanla, sorumlulukla ve sevgiyle süzen ortak bir bilinçtir.

Aksi halde toplum, bilgilendiğini sanırken
yavaş yavaş alıştırılır.
 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
Köşe Yazıları